Satış Linki: shopier.com/27052272
“Şu kocaman dünyayı paylaşma duygusu yok mudur? Yer bitirir insanı. Hiçbir şeyin içine sığamaz kalplerimiz. Gördükçe, tattıkça, nefes alıp kokladıkça yaşamın lezzeti damağımızda kalır ve sahip olduğumuz herhangi bir zevkten vazgeçmek imkânsızlaşır. İşte o yüzden hayata tutunma ve kendimizi şımartma biçimlerimizi uzatabildiğimiz kadar uzatır, düşüncelerimizi de o uzaklığa yetişebilsin diye genişletiriz var gücümüzle. “Ben çok özelim. Her şeyin en güzeline layığım” duygusuna sarılıp evlerimizi mutlulukla doldurmak olağan karşılanır. İşte bu derin mayışma hali herkesi uykuya hazırlayan ninnidir esasında. Çünkü bunun bize güç vermek yerine, fazlasıyla bencillik bahşettiğini anlayamaz hale gelinceye kadar çoktan gömülmüşüzdür hırslarımızın kafamızı sakladığı yastıklara. Gerçeği fark etsek bile çok geçtir artık, uyuruz. Evet, bir güzel uyuruz. Hem de mışıl mışıl.
Anca aynı yere bakıp farklı şeyler görmüş gibi bambaşka duyguların uyanışına “Günaydın” deriz bir müddet sonra. Belki herkesin odasına aynı miktarda doğmaz güneş ama saatlerimiz aynıdır. Aklın yolunu izlerken hislerimiz kapının arkasında kalır genellikle. Görünmez olurlar biz konuşurken. Onlar yokmuş gibi davranırız ama esasında bizi düşüncelerimize ikna eden de onlardan başkası değildir. Bilinçaltımızın eğitim ve tecrübelerle dolu havuzundan bulup çıkarttığımız her şey, göz göze geldiğimiz gerçeklere karşı verdiğimiz tepkilerin sebebidir. O yüzden onca aynılığa karşı onca başkalık, bizi bir şeyi öğrenmeye mecbur kılar: “Empati.”
Gamze Demirezen, okul öncesi çocuklar için kaleme aldığı “Küçük Çam Ağacı” adlı kitabı ile büyük bir farkındalık yaratma girişiminde. “Küçük Çam Ağacı”, her ne kadar çocuklar için yazılmış, görselliği ön planda bir öykü kitabı gibi gözükse de, esasında her yaştan okuyucuya hitap edebilecek bir farkındalık kitabı. Bir çam ağacının kendini ve hayatı keşfetme biçimini çok farklı pencereden sunuyor bizlere. O ve onun yanında duran birbirinden güzel ağaçlarla birlikte bu yolculuğa çıkmaksa, her gün görüp de farkına varamadığımız, basit görünen olağanlıklar için zihnimize kısa süreli bir jimnastik yaptırıyor. Ne demişler? Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Sağlam zihin de tek başına spor yapabilir elbette.
Günlük yaşam içerisinde doğayı, insanları ve yakın çevrelerini tanıma yolunda önemli adımlar atan çocukların, kendilerini fiziksel olarak arkadaşlarıyla mukayese etme biçimlerini ve elbette ilk gördükleri eksiklikte mutsuz olmayı deneyimlediklerini görüyoruz bu hikâyede. Birey olarak kendini fark etmeye başlayan her çocuğun illa ki güçlü, güzel, zeki olma gibi özelliklere imrendiği ve diğer çocuklarla yan yana geldiği ilk anda ufak çapta oluşturdukları toplum parçası sayesinde, hayattaki olağan rekabete ilk adımlarını attıkları aşikardır. İşte bu rekabette herhangi bir konuda geride kalmak, o küçük yürekleri hayal edemeyeceğimiz kadar çok incitebilir. Bu durumlarda ebeveynlere ve öğretmenlere düşen görevin büyüklüğüne ayna tutan Gamze Demirezen, aynı zamanda büyüklerin aksine; çocukların yaşayarak ve en önemlisi, empati kurarak kendilerini ve iyi özelliklerini keşfedebildiklerinin altını çiziyor bu güzel hikayede.
Aslında onlara küçük diyoruz ama yılların bizlere kaybettirdiği basit ve pozitif düşünme yolunun asıl sahibi onlar. Birçok doğruyu, çocukların berrak zihinlerine hâkim olan temiz kalpleri sayesinde kolayca kabul edebilirsek, hırslarımızdan da kurtulabileceğimize ihtimal vermeden edemiyor insan. Yeter ki yaşadığımız evrende tek olmadığımızı bilelim, bireysellikten sıyrılalım ve kendimizi tüm canlıların yerine koyabilelim.
Hikâyedeküçük çam ağacımız farkındalık noktasına ulaşınca, eksiklik olarak gördüğü sahip olamadıklarına üzülüp hayıflanmayı bırakmakla kalmıyor, hem arkadaşlarıyla doğru iletişim kurabiliyor hem de koskoca dünyaya ulaşabiliyor kolayca. “Neden?” diye iç çekerek yönelttiği soruların, her canlının kendine has bir özelliği ve güzelliği olduğunu anlayarak yanıtlayabilmesi, hikâyeyi olağanüstü bir ivmeyle noktalamasını sağlıyor sevgili Gamze Demirezen’in. Evet. Belki de finaldeki sürpriz, bizleri her adımında düşünüp anlamaya sevk eden olay örgüsünün çok üzerinde ve yarattığı duygusal iletişimi tarifsiz güzellikte. Kitabı bitiren yetişkinlerin kurgu için “Çok başarılı” diyeceklerine emin olduğum kadar, kitabın asıl okuyucuları olan okul öncesi çocukların da bir yapbozu tamamlamış kadar mutlu olacaklarına eminim.
“Küçük Çam Ağacı”, önce soruyu soran, sonra da cevabı bulmanızı sağlayan, çok sezgisel bir deneyim. Cümlelerin nezaketine sığınmakla kalmıyor, canlıları hissederek öyküde anlatılanın devamını kendiliğinizden getiriyorsunuz. Ve dahası, hikâye asla sona ermiyor. Çünkü zamansız. Yaşamı her şeyiyle bir bütün olarak cömertçe paylaşmış Gamze Demirezen. Ve bizler yeni başladığımız her gün, aslında eksik bıraktığımız empati kurma gayretimizle sınandığımızı bir kez daha anlıyoruz kitabı okuduktan sonra. Sadece farkına varmadığımız için es geçtiğimiz veya ezberden bir neden bularak peşinen dayattığımız sonuçları kabullenmek kolay geldiğinden anlamak istemiyoruz gerçek yaşam döngüsünü ve doğanın gerçek evlatlarını. Ama hayat, ortak yaşam alanını paylaştığımız pek çok canlı ile bize ders vermeye gönüllü eşsiz bir öğretmen olarak beklemekte. Suçu zamana ve koşullara atmadan, dürüstçe etrafımıza bakmasını bilelim yeter. Muhakkak göreceğiz ve çocuklar gibi gerçeğe kavuşacağız. Empati kurarak ulaşılamayacak canlı yoktur, unutmayalım.
Farkındalık yaratan ve düşündüren öykü için teşekkürler Gamze Demirezen diyor, kitabı herkese tavsiye ediyorum.”
Yazan: Umut Kaygısız
Liste Fiyatı: 150,00
1.Baskı: Kasım, 2019
ISBN: 978-605-83405-5-8
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 28
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Renkli, Kuşe Kağıt
Boyut: 23,5 x 23,5 cm